Manisa’nın Soma İlçesi’ndeki özel bir şirkete ait kömür madeninde büyük bir facia yaşandı. Trafo patlamasının sebep olduğu iddia edilen olayda 200’ü aşkın kişi hayatını kaybetti. Ölü sayısından çok daha fazlasının madende mahsur kaldığı gerçeği endişeleri arttırmakta…

Türkiye’de her yıl yüzlerce işçi, iş kazaları olarak adlandırılan olaylarda ölmekte ya da yaralanmakta. Binlerce işçi sakat kalırken, hayatlarını kaybeden işçiler sadece istatistiklerde yer alan basit birer rakam haline gelmekte…

Vahşi Kapitalizmin sonucu olarak yaşanan bu acılar ve sona eren canlar, daha fazla kâr elde etme iştahıyla düşük ücretler, yetersiz denetim ve emniyetli çalışmayı ihmal ettiren tasarruf anlayışının birer kurbanıdır.

Maden işçilerinin en basit iş güvenliğine sahip olmadan çalıştırılmalarının sorumlusu kapitalistler ve onların işbirlikçisi siyasi iktidarlardır.

Bugünün kapitalistleri Firavuni düzenin takipçileridirler. Kapitalist kodamanlar mülkün sahibi olduklarına inanmakta, diğer insanların buna hizmet için yaratıldıklarını icraatlarıyla ortaya koymaktadırlar.

Firavun’a ve çevresindeki önde gelenlere göre de Nil nehrinin ve toprakların tek sahibi Firavun’du. Firavun’un bu gücünü herkes kabullenmiş ve ona tabi olmuştu.

Firavun “Sizin en yüce Rabbiniz benim.” (79/24) diyerek İsrailoğullarını köleleştirmişti. “Mısır’ın mülkü ve şu altımda akmakta olan nehirler benim değil mi? Yine de görmeyecek misiniz?” (43/51) anlayışıyla mülkün sahibi olduğunu iddia ediyor ve üzerindeki herkesi buna hizmet eden köleler olarak görüyordu. Yeryüzünde büyüklenmekte, halkı bir takım sınıflara bölmekte, böylece onları güçsüz ve çaresiz bırakmayı amaçlıyordu. (28/4)

Firavun’un Rab’lik iddiası İsrailoğullarının hayatları, aileleri, gelecekleri adına karar verme hakkının kendisinde olduğuna inanmasından kaynaklanmaktaydı. Ne zaman yatacakları, kalkacakları, kaç çocuk yapacakları, kaç saat çalışacakları, ne kadar ücret alacakları, neye inanacakları, neye, nasıl hizmet edeceklerinin kararını kendisinin vermesi gerektiğine inanıyordu Firavun… O’nun Rab’lik iddiasının anlamı buydu…

Bugünün Kapitalist zalimleri de, çağın köleleri olan işçileri sömürmekte, onların sosyal hayatlarına, aile ilişkilerine, yaşam biçimlerine tesir etmektedir. Kendilerine hizmet için yaratılmış olduklarına inandıkları işçi sınıfını ezmekte, onların canlarını hiçe saymakta, sağlıksız koşullardan dolayı toplu kıyımların yaşanabileceği ihtimallerini önemsememektedirler.

Evet, günümüz zulüm çağının modern köleleri de işçilerimizdir. Patronları milyon dolarlar kazanırken 1000 TL için yerin 3000 m altında hayat mücadelesi veren, kazandığı parayı ailesinin geçimine ve kredi borçlarına ayıran, sonra yine borçlanan, canlı canlı yerin altına girmeye mahkûm bırakılan insanlarımız…

Sormak istiyorum; Firavun’un köleleştirdiği insanlardan bir farkları var mı? Yoksa Firavun daha mı merhametliydi… Vahşi Kapitalist düzen 200’ü aşkın can aldı… Sadece Kâr, Kâr,Kâr diyen acımasız alçak dişliler 200’ü aşkın kişiyi daha çiğnedi ve tüketti… Tıpkı Firavunlara hizmet uğruna can veren dönemin köleleri gibi hayatlarını kaybettiler.

Emin olun bu katliamın sorumluları aranıyor gibi yapılacak, topu taca atan değerlendirmelerle zihinler boğulacak ve bir müddet sonra bu da unutulacak… Katiller, sorumlular açıkça belliyken…

Şunu da belirtmek isterim; buradan siyasi rant elde etmek ve bir siyasi parti üzerinden eleştiri gündeme getirmek ve oy devşirmeye çalışmak da bir o kadar insanlık dışıdır. Rejim, bağlı olduğu küresel değerlerden ötürü Tağuti bir yapıya sahiptir. Düzenin kendisini bırakıp, bir şeyleri değiştirme iradesine sahip olmayan, hatta kendisi bu düzene ayak uyduran hükümetleri hedefe oturtmak da aldatmanın farklı bir yönü olarak görülmelidir.

Ama son 12 yılda dümende olan AKP kurmaylarının da bu gidişata ayak uydurup kendi özel burjuvazisini oluşturduğu, cesaretle net adımlar atamadığı da gözlerden kaçmamalıdır. Kömür işletmeleri, tersaneler ve benzerleri hakkında net iyileştirme adımları atılamadığı gibi işçiler aynı yerde kaldı ve yeni kodamanlar türetildi. Herkes hesap verecek…

Rabbim’den, üç kuruş ücret için yerin metrelerce altında çalışırken hayatını kaybedenlere merhametiyle muamele etmesini diliyor, ailelere sabır niyaz ediyorum.