Hamza ER’e soruldu ve dedi ki:
1-) “Ölüm dediğin…” diye başladığınız cümleyi nasıl tamamlarsınız?
Kaçınılmaz bir gerçek. Onu var eden için yani Allah için olmasına gayret etmemiz gereken güzel bir hakikat…
“Madem ölüm tek bir defa gelecek; o da neden Allah için olmasın…”
2-) Hayatınızda olmazsa olmaz dediğiniz üç şey…
(Bilinç-Hikmet), (Uğraşı-Çaba) ve (Gençler-Arkadaşlar)
3-) Bir koku var sizi çocukluğunuza götüren, o koku nedir?
Yeni hazırlanmış Sütlacın kokusu…
4-) Şimdiki mesleğinizi yapmasaydınız ne yapmak isterdiniz?
Öğretmenlik, Psikolog, Rehberlik…
5-) O kitabın/öykünün kahramanı neden sizi çok etkiledi?
Tabi ki Siyer ve onun gerçek kahramanı olan Hz. Muhammed (s)’in mücadelesi, direnişi, azmi ve sabrı…
Cevabımı kaçamak görenler için birkaç tane daha söyleyeyim… Ümmeti Uyandıran Şehid Şeyh Ahmet Yasin kitabı ve Alex Haley’in Malcolm X’i… Yokluk ve imkânsızlıklar içerisinde hayata tutunan, vazgeçmeyen ve hakikat, özgürlük yolunda kitleleri uyandırmaya çalışan bu isimler benim gerçek kahramanlarımdır. İnşallah bu halkaya, Rachel Corrie ve onunla ilgili tamamlanan kitap da yakında girecek…
6- ) Özlemek deyince aklınıza ilk gelen?
Bebek ve Anne
7- ) Hayatınızda “bu benim kırılma noktam” diyebileceğiniz bir anınız.
Mezun olduktan sonra 2 iş teklifiyle karşılaştım. Yaşım çok gençti ve geçim sıkıntısı yaşıyorduk. Bu iki teklifle ilgili çok düşündüm. Şehir dışında kurumsal, şöhretli bir şirkette daha yüksek bir ücretle çalışma imkânı varken daha düşük bir ücretle 14m²’lik bir ofiste çalışmayı seçtim ve İstanbul’da kalmayı tercih ettim. Yeni yeni başlayan uyanış sürecimin devam etmesine duyduğum ihtiyaç bu tercihimin baş gerekçesiydi. Allah için tercihimi yapmıştım. Gerek maddiyatla ilgili gerekse bilinçlenme açısından İstanbul’da kalmamın ne kadar önemli olduğunu daha sonra hamdolsun fark etmiş oldum.
8- ) Mevsimlerden hangisi?
Bahar, ilki ve sonuyla…
9- ) Tarihte bir olaya şahitlik etme imkânınız olsa hangi olayı seçerdiniz?
Bana daha yalnızmış gibi geldiği için, Hz. İsa’nın “Men Ensari” (Allah yolunda bana kim yardım edecek?) çağrısını yaptığı ortamda bulunmayı arzu ederdim. Onun çağrısını işitip, “Allah için ben varım, Müslümanlardanım” diyenlerin içinde olmayı ve onun yüzündeki tebessümü görebilmeyi çok isterdim.
10- ) Cevabını çok merak ettiğiniz bir soru…
Geçmişte yaşanmış bazı hadiselerin zihnimde açıklığa kavuşmasına yönelik aklımda biriken çok soru var. Tabi ki Ahiret âlemi ve orada yaşanacak olanlar da her zaman merak uyandırmıştır.
11-) Kederlendiğinizde yaptığınız şey?
Tek başıma yürümek, tarihi cami ziyareti ve namaz… Bazen de aracımı hedefi olmadan sürmek ve yolda o anki ruh halime uygun bir müziği dinlemek.
12- ) Hayatta rafa kaldırdıklarınız?
Hak etmeyenlerle vakit geçirmeyi ve hayatta karşılığı olmayan, insanların hiçbir işine yaramayan konuları konuşmayı ve tartışmayı…
13- ) Ruhunuzda iz bırakan biri?
Seyyid Kutub, İsmail Heniyye…
14- ) En sevmediğiniz özelliğiniz?
Mükemmeliyetçilik ve hızlı demoralize olmam…
15- ) Ruhunuz nereli?
Bilâd-ı Şam, Gazze
16- ) Gözünüzü kapattığınızda duyduğunuz/duymak istediğiniz o ses?
Duyduğum ses, “Oğluşuuuum” diyen annemin sesi. Duymak istediğim ise, “Ey Mutmain olmuş nefis gir cennetime” sesi olurdu.
17- ) Geçerken gördükleriniz…
Yetersizlikler, hamaset, kalıpların içinin boş olması, faydacılık, benlik ve şişkin egolar…
Tabi ki, samimi gençler ve yiğit, gözyaşları döken mücahitler…
18- ) Bir notunuz var mı?
“Neden ben insanlara güvenmemeyi öğrenip ruhumu kirleteyim. Onlar güvenilir olmayı öğrensinler.”
19- ) Yaşamın boyunca seni en çok etkileyen kitap/film/oyun nedir? Neden?
Yoldaki İşaretler/Çağrı/Braveheart/12 Öfkeli Adam
Yoldaki İşaretler, hayatı anlamlandırmada ve bazı kavramların yerli yerine konmasında bana yol azığı oldu.
Çağrı filmi Müslümanların ortaya koyabildiği çok nitelikli işlerden biri.
Braveheart (Cesur Yürek) ise, krallara, tiranlara başkaldırışı konu edindiği ve esarete karşı direniş bilincini işlediği için çok etkileyiciydi…
12 Öfkeli Adam oyunu, hiçbir şeyin göründüğü gibi olamayabileceğini, ön yargılardan uzak, adalet tutkusuyla titiz davranmanın gerekliliğini hatırlatıyordu.
20- ) İleride bir gün anlatmak isteyebileceğiniz bir hikâyeniz var mı?
Anlatmaya, yazmaya fırsat kalacağını sanmıyorum. Ama orijinal bir hikâyemin olduğunu hep düşünmüşümdür.
21- ) Sizin için yaşamda önemli olan şeyler nelerdir?
İnandığım değerler doğrultusunda ısrarla yaşamak. Adaletten, merhametten, eminlikten ve dosdoğru olmaktan bir an bile ayrılmamak. Güvenilirliğimi kaybedeceğime hiç doğmamış olmayı dilerdim.
22- ) Kendinize ve başkalarına karşı nasıl bir tutum takınırsınız?
Kendime biraz haksızlık yaptığımı, gereken özeni göstermediğimi düşündüğüm dönemler oluyor. Başkalarının mutluluğunu ve huzurunu ise çok istiyorum. İsâr hukukunu önemsiyorum. Kin tutmam, ilişkilerde yaşanan şahsi hataları kesinlikle uzatmam. Kasıtlı ve planlı haksızlıklara, art niyetli sinsiliklere de asla tahammül edemiyor o kişilerle bağımı kesiyorum.
23- ) Hayatınızda en çok neye/kime minnettar hissediyorsunuz?
Rabbime tabi ki… Yokken verdi, bilmiyorken öğretti, ihlallerim olup sınırı aştığımda bana sabretti… Onu çok seviyorum…
24- ) Bugüne kadar en büyük hayal kırıklığınız nedir?
En büyük kırılmam, kendilerine çok büyük anlamlar yüklediklerimin en temel insani-İslami değerleri ihlal edebilmeyi rahatlıkla göze almaları oldu. Bunun dışında emek verilenlerin vefasızlığı ve saygısızlığını görünce de hüzünleniyor insan.
25- ) İlişkilerde sizin için önemli olan nedir?
Güven, doğruluk ve samimiyet
26- ) En sevdiğiniz ve aynı zamanda en çok zorlandığınız öğrenme deneyimleri nelerdir?
Dil öğrenmektir herhalde. En sevdiğim, en istediğimdi. Ama hayatın yoğun akışı içinde bir türlü kendisine yer bulamadım.
27- ) Hayatınızda mutlu olmanızı sağlayan şeyler nelerdir?
Bir insanın hayatına dokunabilmeyi başarmak. İnsana, insanlığa faydalı olmanın mutluluğu tarif edilemez. Yazdıklarımın okunuyor olmasını hissedince de seviniyorum. İşe yaradığını görebilmesi insan için güzel şey…
Verilen emeklerin, dert, gayret, güzel ahlak ve de sorumluluk bilinciyle emek harcanan kişilerin üzerinde kendisini göstermesi de beni çok mutlu eder.
28- ) Boş vakitlerinizde veya kendinize zaman ayırmak istediğinizde hangi aktiviteleri yapıyorsunuz?
Boş vakit demeyelim de, başımı uğraşlarımdan biraz yukarı kaldırmak istediğimde tek başıma yürümeyi seviyorum. Tarihi camilerde bir köşeye çekilip düşünmek, insanları keşfetmeye çalışmak da hoşuma gidiyor. Ayrıca bu dönemlerde uzun zamandır göremediğim dostların ziyaretini de önemserim.
29- ) İnsanlarda en çok hangi özellikleri takdir ediyorsunuz?
Sorumluluk ve görev bilinci, düzen ve disiplin, vicdan ve vefa…
30- ) Kendinizi tanımlarken hangi özellikleriniz ön plana çıkar?
Zor soru… Bunu başkaları söylese daha iyi olur sanırım. Ama en belirgin olanı “vazgeçmemek, yılmamak” olabilir.
31- ) En büyük korkunuz?
Müflislerden olmak… Allah’ın huzurunda başı eğik olup, mahcubiyet yaşamak.
32- ) Kendinize ve başkalarına ne gibi katkılar sağlamak istersiniz?
Gençliğimde benim yanımda şimdiki ben olsaydı ne iyi olurdu diye düşünürüm. Hayata o kadar önde başlardım ki… Kaybettiğim vakitler azalır, şu kısacık ömrümde daha fazla salih amel ortaya koyabilirdim.
Şimdi çevremdeki insanlara bu vakitleri kaybetmemeleri için yaşadığım, görebildiğim tecrübelerimden bir şeyler aktarmaya çalışıyorum. Düşmeden düşecekleri yerleri göstermeyi, yanlış insanlara, yanlış fikirlere, yanlış eğilimlere aldanarak uzunca vakitler yitirmelerine engel olmayı çok istiyorum. En önemli katkı bence tecrübe aktarımı…
33- ) Geçmişte yapmak istediğiniz ancak yapamadığınız şeyler nelerdir?
Mısır, Suriye, Ürdün gibi ülkelerin birinde 2 sene kalıp Arapçayı öğrenmek. Hindistan’da 1 sene kalıp İngilizceyi neticelendirmek…
34- ) Hayatınızda size rehberlik eden bir öğretmen, mentor veya rol modeliniz var mı?
Ahmet Varol’un, Hamza Türkmen’in, Ahmet Kalkan’ın ve Abdurrahman Arslan’ın 20’li yaşlarımdan itibaren gerek birebir görüşmelerle, gerekse yazıp/konuştuklarıyla bana yol açtıklarını söyleyebilirim. Son dönemde ise Kur’an usulü, siyer ve dinler tarihi açısından ufkumu açan bazı akademisyenlerin varlığı da bana ciddi katkılar sağladı.
Rol modellerim ise, fikirlerini açıkça ortaya koyup o uğurda canlarını veren, imrenilen fedakârlıklar gösteren şahit/şehit âlimlerimizdir. Seyyid Kutub, Malcolm X, Hasan el Benna, Ahmet Yasin, Aliya İzzetbegoviç, Muhammed Kutub, İsmail Heniyye ve Yahya Sinvar…
35- ) Kendi başına yapmaktan hoşlandığınız aktiviteler nelerdir?
Yürüyüş yapmak ve ezgi, türkü mırıldanmak… Artık çok fazla vakit bulamasam da, duygu yoğunluğuma göre şiir karalayıp bestesini kaydetmek.
36- ) Size göre en büyük başarınız nedir?
Aşırılıklardan ve savrulmalardan uzak kalabilmek için çok çaba harcadım. İtidali/dengeyi gözetebilen ve ortada durabilmeye çalışan biri olarak kendimi görüyorum. En büyük başarım, halen “buralarda” kalmayı sevip, önemseyip devam etmek olsa gerek…
Çıkan kitaplarımı ve AKMER’i de güzel başarılardan sayabilirim.
37- ) Hayatınızdaki en zor kararlar nelerdir?
Bal yapmanın imkânsız olduğu kalabalık bahçeleri terk etmek. Enerjimi gereksiz harcayacak tartışmalardan sakınıp, başımı çevirip, arkamı dönüp kendi yapabileceklerimi yapma kararını almak.
38- ) İyi ki yapmışım dediğiniz şeyler?
Erken evlenmek, yazmaya yönelmek, Mavi Marmara gemisinde bulunmak, Gazze’ye gitmiş olmak ve diğer yurtdışı seyahatlerimi gerçekleştirmek… Yol arkadaşlarımla AKMER’i kurmak ve halen onlarla yol yürüyebilmeyi başarmak…
39- ) Kendi hatalarınızdan öğrendiğiniz en önemli dersler nelerdir?
Kusursuzluk Allah’a mahsustur. Bir de, “Dostunu severken ölçülü sev. Zira günün birinde o dost, karşında olabilir. Karşında gözükeni de ölçülü bir şekilde değerlendir, çünkü günün birinde o da dostun olabilir!” hakikati…
40- ) Kendinize güvendiğiniz durumlar ve kendinizden emin olmadığınız durumlar nelerdir?
Asla bile bile zulmetmeyeceğime, hakkı hak sahibine teslim edeceğime ve konformist olmayacağıma dair inşallah kendime güveniyorum. İnsanlara çabuk inanırım; bu sebeple kandırılabilme konusu da kendime güvenmediğim alanlar…
41- ) Hayatınızda en büyük mutluluk kaynakları nelerdir?
Emek verilenleri, ilim ve mücadele meydanlarında gördüğümde, öğrendikleri hikmete uygun konuşup davrandıklarında elhamdülillah diyorum. Birbirlerini Allah için sevenlerle geçirdiğim vakitler benim için en büyük mutluluk kaynağıdır.
42- ) Hayatınızdaki en büyük engelleri nasıl aştınız?
Allah’ın her şeyden haberdar olduğuna dair inancım, ahiret ve hesap günü bilincim engeller karşısında sabredip yürümeye devam etmemi sağladı. Vazgeçmemek, yorulmamak üzere kendimle sürekli sözleştim. Çok sevdiğim bir ağabeyim bana “senin lakabın ‘Yılmaz’ olsun” demişti…
43-) Hertaraf Haber deyince aklınıza gelen..
Süreklilik gerektiren zor bir işi güzel niyetlerle devam ettirmeye çalışmak. İletişime açık olmak ve toparlayıcılık da aklıma gelenlerden…
Hamza Er Kimdir?
1976 İstanbul doğumlu… İnşaat Mühendisi ve Eğitim Danışmanı. Vakit ve Özgün Duruş gazeteleri ile çeşitli dergilerde (Hasbihal, Haksöz, Vuslat, Basiret…) belli aralıklarla yazılar kaleme aldı. Milat Gazetesi‘nde Perşembe günleri haftalık yazmaya devam ediyor.
Bir dönem Vuslat dergisi yayın kurulunda yer aldı ve aynı dergide Mart 2009 – Haziran 2010 arası Genel yayın yönetmenliği görevinde bulundu. Uzun yıllar radyo programları gerçekleştirdi. “Kur’an Mesajı, Buradan Bakış ve Bir Mesaj” isimli programlarla dinleyicilerine seslendi.
Filistin Mültecilik Meselesi üzerine araştırmalar gerçekleştiren Hamza Er, Suriye, Lübnan ve Gazze’ de bulunan Filistin Mülteci kamplarını ziyaret ederek bu kamplara ilişkin izlenimlerini yazıya döktü.
Hamza Er ayrıca işgal altındaki beldelerin direniş temsilcileri ile de önemli röportajlar gerçekleştirerek Irak, Filistin, Pakistan-Afganistan, Tunus, Mısır ve Patani direnişinin yetkili isimlerinin görüşlerini kamuoyunun dikkatine sundu.
Temel İslami kavramların doğru anlaşılmasına yönelik birçok konferans veren Hamza Er, 2010 yılından itibaren kurucusu olduğu Aksa İlim ve Davet Merkezi AKMER‘de düzenli olarak haftalık programlarına devam etmekte… 11. Yılına giren Kur’an Sohbetleri çalışmasının nüzul sırasına göre çekilen 300’ü aşkın dersinin kaydı da tutulmakta.
Hamza Er’in Sordum Söylediler ve Sordular Söyledim isimli iki kitabı bulunmaktadır.