Tem
31
Gönderen: admin, Makale, Temmuz-31-2013

Mısır’daki Katliamı Lanetliyor, Kardeşlerimizin Yanında Olduğumuzu İlan Ediyoruz.

Mısır’da diktatör yönetimlerin sonuncusu olan Hüsnü Mübarek’in, 25 Ocak 2011’de başlayan halk ayaklanmaları sonucunda devrilmesi sonucunda yapılan seçimlerinin ardından iş başına getirilen Müslüman Kardeşler’in temsilcisi Muhammed Mursi’ye ve temsil ettiği değerlere yönelik başlatılan saldırılar bugün en kanlı uygulamalarını ortaya koydu.

Mısır’ın halk iradesiyle seçilen ilk ve tek Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi’yi emperyalist ve Siyonist güçlerin çıkarları doğrultusunda görevden uzaklaştıran ordu güçleri Mısır halkının Rabiatül Adeviyye meydanındaki direnişini kırmak için katliamlara başladı.

Mısır halkının iradesini hiçe sayan darbeci zihniyet, askeri müdahaleye boyun eğmeyen milyonlarca Müslüman Kardeşler mensubuna karşı, darbe yanlılarının meydanlara inmesi çağrısıyla ülkeyi bir iç savaşa sürüklemeye yeltenmiştir. Bu girişime halktan ciddi bir destek gelmemesi üzerine direnişi kırmak için namlularını darbeye direnen sivil halka yönelten katiller büyük bir katliama sebep olmuşlardır.

Mısır’da cuntanın polis ve askeri, baltacı çetelerin de desteğiyle Rabiatul Adeviyye meydanındaki darbe karşıtı Müslümanlara ateş açıp, gaz bombasıyla müdahale etmiş, meydanda bugüne kadar Kur’an’la, namazla, oruçla, sabırla direnen Müslüman kardeşlerimize yönelik başlatılan bu alçakça saldırı sonucunda 200’ü aşkın kişi hayatını kaybetmiş, 5000’e yakın kişi ise yaralanmıştır.

Onların ateşi varsa bizim Aziz ve Cebbar Allah’ımız var”, “Kan aktığında semavat müdahale eder” ifadeleriyle takdir edilen bir duruş sergileyen Mısır’lı kardeşlerimiz, darbeye karşı onurlu bir direniş göstermiş, bütün liderleri gözaltına alınsa, hapishaneler doldurulsa dahi bu mücadeleden vazgeçmeyeceklerini ispatlamışlardır.

Bizler, Hasan El-Benna ile başlayan ve Seyyid Kutub’la devam eden İslamlaşma sürecine yönelik endişe ve kaygılar üzerine kendisine sarılanan darbe girişimlerinin artık zalimlerin işini görecek bir araç olmadığını ispatlamak için dik duran Mısır’lı kardeşlerimizi, selamlıyoruz.

İslami olandan umutların kesilmesi adına küresel güçlerle birlikte yürütülen bu projeye karşı bölge Müslümanlarını dayanışmaya davet ediyor, Demokrasi putunun yenmesi pahasına ABD, AB, Suud, BAE ve Mısır’ın yerli darbecileri tarafından yok edilmeye çalışılan İslami değerlerimize sahip çıkmaya davet ediyoruz.

Günlerdir “Allah’u Ekber” nidalarıyla darbeci zorbalara karşı onurlu bir direniş sergileyen, Namaz ve Oruçlarıyla İslami kimliklerini, geleceklerini korumaya çalışan kardeşlerimizden hayatını kaybedenlere Rabbimizin mağfiret etmesi ve onları Şehidler zümresinden kabul etmesi için dua ediyoruz.

Tezgâhlanan bu tür oyun ve senaryolara karşı toplumu duyalı olmaya davet ediyor, Müslümanlar olarak Tevhidi çizgimizden ve değerlerimizden asla vazgeçmeden ilkeli bir örneklik gösterilmesini gerektiğini hatırlatıyoruz.

Kafirler bilsinler ki, Allah’tan başka korkulmaya değer hiçbir merci olmadığını unutmayan Müslümanların, Tevhidi değerlerle ördüğü İslami hareketler inşallah dünyanın hiç bir yerinde engellenemeyecektir.


Comments are closed.