Eyl
15
Gönderen: admin, Röportaj, RP Yaptığımız, Eylül-15-2010

Filistin özgürlük mücadelesinin efsanevi önderi Şeyh Ahmed Yasin… Üzerinde birçok özelliği barındıran örnek bir insan… Filistin hareketinin komutanı, mescitte çocukların ve gençlerin öğretmeni, evinde ailesine arkadaşça, dostça yaklaşan bir baba… O’nun dünyaya hiç değer vermediğini, ziyaret ettiğimiz Filistinlilerin yaşadığı fakir bir gecekondu semtindeki evinden rahatlıkla anlayıp dersler çıkarabilmek mümkün… Özel malikânelerde, sırça köşklerde, seçkinler gibi yaşayarak toplumları idare edenleri gördüğümüzde Şeyh Ahmed Yasin ve hareketinin neden farklı olduğunu, neden başarılı olduğunu, neden kendisinin ölümsüz olduğunu daha iyi fark edebiliyorsunuz. O halen öğretiyor. Geride bıraktığı oğullarının tanıklığıyla, açık hava müzesi olan mütevazi ev ortamıyla O’nun talebesi olabilirsiniz. Gazze’deki 4 günlük seyahatimiz sırasında evini ziyaret etme fırsatını bulduğumuz Şehid Şeyh Ahmed Yasin’in oğulları Abdulhamid ve Abdulgani ile babasını ve yaşadıklarını konuştuk.  Rabbimize, Şehid’in dolaylıda olsa talebesi olabilmeyi bizlere nasip ettiği için Hamd ediyorum…  

Yazının Tamamını Oku »



 
Ağu
20
Gönderen: admin, Röportaj, RP Yaptığımız, Ağustos-20-2010

O makamında bir Başbakan, Camide halkına namaz kıldıran bir imam ve evinde misafirlerine hizmet eden sıradan bir Filistinli…

Yazının Tamamını Oku »



 
Ağu
17
Gönderen: admin, Düşünce, Ağustos-17-2010

Rejimle Hesaplaşmanın Yolu Sandık Değildir

12 Eylül darbe Anayasasına büyük bir antipatiyle bakmak ve referandumu darbecilerle hesaplaşmaya endekslemek, üzerinde düşünülmesi gereken bir noktadır. Şunu sormamız gerekir; daha önceki anayasaların durumu neydi ki 82 anayasası sorun olsun. Yine şu sorularda aklımıza gelmelidir; 90 yıldır bu topraklarda icra edilen kanunlar kime dayanmaktadır. Bu kanunlarla kimler susturulmuş, asılmış ve sürgün edilmiştir. Hangi değerlerimiz yok sayılmış, halka rağmen, halkın dini olan İslama rağmen hangi yasaların zorla, zorbaca ve süngü tehdidiyle icrasına geçilmiştir. Kaç tane anayasa yapılmış ve bu anayasaların temel nitelikleri olarak neler tespit edilmiştir. Bu soruların ışığında 82 anayasasının 90 yıllık rejimin yakın döneme yansımasından başka bir şey olmadığı görülebilmelidir. Bizim gündemimiz, halka bu acıları yaşatan zihniyet ile hesaplaşarak, toplumun Tevhidi hakikatleri kavramasına engel teşkil eden, hayatın her alanını kuşatan uygulamalarına son vermek olmalıdır.

Yazının Tamamını Oku »



 
Tem
25
Gönderen: admin, Duyuru, Temmuz-25-2010

Siyonistler her zaman olduğu gibi “önce katlet sonra pişkince ilişkilere devam et” politikası güderek, katlettiği 9 canı, kurşunladığı 55 yaralıyı ve insanlık onurlarıyla oynadığı tüm yolcuları yokmuş gibi sayarak, bayan voleybol takımını katil ajanlarıyla beraber Ankara’ya göndermiştir. Bu alçakça bir şımarıklığın göstergesidir.

Yazının Tamamını Oku »



 
Tem
07
Gönderen: admin, Röportaj, RP Yapılan, Temmuz-7-2010

– Mavi Marmara gemisinde yolculuk yapmak ne anlama geliyor?
Dünyevileşmenin, konfor hastalığının ve bireyselleşmenin alabildiğine yaygınlaşmış olduğu günümüz dünyasında, bu gemide bulunan insanlar yeniden yardımlaşmayı, fedâkârlığı, sevgiyi dünyaya öğrettiler. Tarihin her döneminde ve dünyanın her yerinde zûlüm ve haksızlık olarak tanımlanabilecek her türlü zorbalığa karşı, buradaki insanlar adaleti ve dayanışmayı tercih ettiler. Bu vasıflar temel insanî vasıflardır. Müslüman olmayan katılımcılar, kendi insanları üzerinde egemenlik kurmuş idarecilerinin politik aldatmacalarına ve hayatı kuşatan tüm oyalayıcı etkenlere karşı bir onurlu duruş sergilemişlerdir. Bunlar kendi refah ve seküler toplumları içinde böyle erdemli insanların da var olduğunu ortaya koymuşlardır. Biz Müslümanlar açısından ise bu adımın ibadet olduğu aşikardır. Müslümanların hayattaki her ameli, ibadettir. Allâh rızası için yapılan her eylem, ibadettir. Böyle bir organizasyona katılmayı ibadet olarak gördüğüm için orada bulundum. Ve bir eylemi net bir ibadet olarak görürseniz, ondan doğan sonuçlara boyutu ne olursa olsun dayanabiliyorsunuz.

Yazının Tamamını Oku »



 
Nis
26
Gönderen: admin, Haber, Nisan-26-2010

Hz. Muhammed(sav)’i anma ve anlama içerikli etkinliklerin sıkça yapıldığı şu günlerde Vuslat Dergisi Peygamberimiz’in(sav) mücadele sünnetinin konuşulduğu bir konferans tertip etti.

Yazının Tamamını Oku »



 
Mar
03
Gönderen: admin, Düşünce, Mart-3-2010

Toplumun kitaplara olan ilgisi oldukça düşük seviyede… Okuyan, araştıran değil, seyreden -izleyen- ve değerlendirmelerini bu şablonlara göre gerçekleştiren insanlarla beraber yaşıyoruz. Bu hal, zihinsel tembelliğe sebebiyet vererek taklitçiliği ve önyargılarla hareket etmeyi peşinden getiriyor. Kişinin kendisi bir konuyu araştırma zahmetine girmediğinden, babadan, arkadaştan, mensup olduğu teşkilat büyüğünden aldığı temel bazı duyumları sarsmayacak, onları pekiştirecek konuşmalara, değerlendirmelere alıcılarını açıyor. Sadece bu yöndeki gelişmeleri takip ederek adeta zihin konforunu sarsmamayı tercih ediyor. Sorgulamanın bir bedeli olabileceğini hissedercesine mevcuda demir atıyor. Bugüne kadar savunduklarının aksine bir düşünüşe geçtiğinde ve hakikaten de kendine dürüst bir yapıya sahipse, okuma ve araştırmalarının sonucunu yerine getirmesi gerektiği ürpertisi ile kabuğuna çekilmeyi yeğliyor. Hayat tarzının değişeceği, babasıyla, eşiyle, patronuyla, arkadaşlarıyla ve aidiyet hissettiği camianın sorumlularıyla çatışacağı, huzurunu kaybedebileceği, yerinden olabileceği endişelerini aklından geçiriyor. Ve alıcılarının ayarıyla oynamamaya karar veriyor.

Yazının Tamamını Oku »



 
Eki
09
Gönderen: admin, Düşünce, Ekim-9-2009

 Dergi yazılı bir kültürdür. Topluma söyleyecek sözü olanların yazdıklarını kitlelere ulaştırır. Bir gazete, bir kitap gibi değildir. Gazete daha çabuk, hızlı tüketilir; zemini, ani geçişlere, kaymalara müsaittir. Kitapta ise bir seviye, ağırlık vardır. Dergiler bir düşüncenin, bir hareketin yazılı manifestosudur adeta… Topluma ne denileceği, nasıl söyleneceği kolektif bir akılla tespit edilir ve bu yayınlanır. Bu yönüyle dergiler daha sıcak ve daha hareketin merkezindedir. Bir döneme ait toplumsal hareketleri, düşünce ekollerini tanımak istediğinizde, o dönemin dergilerine bakmanız sizde ciddi bir kanaat oluşturur. Adeta hareketle beraber büyür, gelişir dergiler… Cemil Meriç, “… Kitap fazla ciddi, gazete fazla sorumsuz. Dergi, hür tefekkürün kalesi. Belki serseri ama taze ve sıcak bir tefekkür. Kitap, çok defa tek insanın eseri, tek düşüncenin yankısı; dergi bir zekâlar topluluğunun. Bir neslin vasiyetnamesidir dergi; vasiyetnamesi, daha doğrusu mesajı. Kapanan her dergi, kaybedilen bir savaş, hezimet veya intihar…” sözüyle bu gerçeği ifade eder.
                   

Yazının Tamamını Oku »



 
Eyl
26
Gönderen: admin, Düşünce, Eylül-26-2009

Rabbimiz Allah(cc)’ın insanlara gönderdiği ilahi kitapların indiriliş muradını özümseyerek, insanlığı her alanda kuşatan cahiliye pisliğine karşı, Tevhidi bilinci yaymayı varlığının temeli olarak gören dergimizin  tüm sayıları bu hassasiyet içerisinde hazırlanmaktadır. 

Yazının Tamamını Oku »



 
Ağu
21
Gönderen: admin, Röportaj, RP Yaptığımız, Ağustos-21-2009

Fevziye Cabir 52 yaşında… Kudüs’te İsrail askerleri tarafından evleri yıkılan 8 bin Filistinli aileden sadece biri. Cabir, tek kişilik direnişine kurduğu çadırda devam ediyor. Filistinliler tarafından Kudüs’ün kadın muhafızı olarak görülen Fevziye Cabir (Ümmü Kamil) yaşadıklarını İHH İnsani Yardım Vakfı genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında anlattı.

Yazının Tamamını Oku »